Fethiye’nin ara sokaklarından birinde yürürken eski taş bir evin önünde kurulu ahşap masaya gözüm takıldı. Üzerinde zeytinyağı şişeleri, taze ekmekler ve bir tabak içinde kabak çiçeği dolmaları vardı. Masanın diğer ucunda, beyaz keten elbisesiyle güneş ışığında parlayan bir kadın oturuyordu. Göz göze geldiğimizde, sıcak ama utangaç bir gülümsemeyle “Tatmak ister misin?” diye sordu. Karşımda duran kadın, Moldovalı Escort Fethiye Lilia’ydı.
Yanına oturduğumda, tabaktan bir dolma alıp bana uzattı. Parmaklarımız kısa bir an için birbirine değdiğinde o temas beklediğimden çok daha fazla his uyandırdı. Teninden yayılan bergamot ve vanilya kokusu, yemeğin sıcaklığıyla birleşince içimde yeni bir tat daha oluştu: yakınlık. İç sesim hemen fısıldadı: “Bu yalnızca bir sofra değil, bir bağlantının başlangıcı.”
Yemek boyunca sohbet ettik. Lilia’nın sesi, sanki zamanın akışını yavaşlatıyordu. Gözlerindeki derinlik, her lokmayı daha anlamlı kılıyordu. Ellerimiz masa üzerinde rastlantısal şekilde tekrar buluştuğunda, artık bu tesadüf değildi. Bu defa daha uzun sürdü. Bu temas, bir ten alışverişinden öte, iki yalnız ruhun birbirine doğru ilk adımıydı.
Sonunda sessizce arkasına yaslandı ve “Gerçek tat, insanın kalbinde saklıysa sofrada her şey güzelleşir,” dedi. O anda sadece yediğimiz yemek değil, geçirdiğimiz zaman da damakta kalıcı bir tat bıraktı. Gözlerimiz bir süre daha konuşmadan birbirine tutundu.
Şimdi Moldovalı Escort Fethiye Lilia’nın kabak çiçeği sofrasında sen de yerini al ve bu beklenmedik tadı kendi hikâyene dönüştür!
