Fethiye’nin limana bakan sokaklarından birinde, teras katında bir akşam… Adam, yalnız geçirdiği birkaç günün ardından sessizliği biraz olsun paylaşmak istemişti. Güneş çoktan batmış, denizin karanlık yüzeyi pencereden içeri hafifçe yansıyordu. Zil sesi geldiğinde, adam kapıyı açtı. Karşısında, açık bej trençkotunun yakasını hafifçe kaldırmış, gözleriyle sıcak ama mesafeli bakan bir kadın duruyordu. “Ben Fethiye Eve Gelen Escort Selin,” dedi. “Eğer istersen, bu gece sadece senin ritminde ilerlerim.”
Selin’in adımları evin içine girerken halının üzerinde neredeyse hiç ses çıkarmıyordu. Varlığı sessizdi ama güçlüydü. Eşyalarına bakmadı, sorular sormadı. Sadece ortamı hissetti. Onun doğası, kontrol etmek değil; uyum sağlamaktı. Oturma odasındaki loş ışıkta karşılıklı oturdular. Sohbet kısa sürdü ama doluydu.
Selin yalnızca bir Fethiye Eve Gelen Escort değildi; ev ortamının samimiyetine saygı duyan, kendini dayatmayan, ama olduğu haliyle huzur veren bir kadındı. Onunla yaşanan temas, baştan çıkarıcı olduğu kadar içe dönük bir dinginlik taşıyordu. Adamın sınırlarını sezdi, acele etmedi. Her adımda önce izin, sonra arzu vardı.
Gece boyunca her şey karşılıklı uyumla şekillendi. Selin’in yaklaşımı, profesyonellikten çok sezgisel bir akıştı. Gecenin sonunda, ev hâlâ sessizdi ama içindeki yalnızlık çoktan dağılmıştı. O gittikten sonra, koltukta otururken adamın aklında kalan şey sadece ten değil; beraber paylaşılan o sade huzurdu.
Selin’le geçirdiğin gece, evinde ama kendine yeniden temas ettiğin bir deneyime dönüşür. Sessizliğin içinde seni duyan bir ses arıyorsan, o ses odur.