Yazın sıcağı, Fethiye’nin sokaklarını sararken, ben, Fethiye escort Ece, yeni bir maceranın eşiğindeydim. Bu seferki müşterim, yaz tatilini burada geçirmek isteyen, şehir hayatının stresinden kaçan biriydi. Onunla buluşmamız, Ölüdeniz’in masmavi sularının yanı başında, bir kafede gerçekleşti. İsmi Ahmet’ti ve gözlerinde denizin dinginliği vardı.
Ahmet, bana hayat hikayesini anlatırken, ben de onunla Fethiye’nin büyülü dünyasını paylaşmak istedim. İlk günümüz, Belcekız Plajı’nda güneşin altında geçti. Bir Fethiye escort olarak, Ahmet’in tatilini unutulmaz kılmak için elimden geleni yapıyordum. Denizin serinliği, güneşin sıcaklığı, ve aramızdaki sohbet, zamanın nasıl geçtiğini unutturdu.
Akşamüstü, onu Kayaköy’e götürdüm. Tarihin içinde yürürken, bu terkedilmiş köyün hikayelerini anlattım. Ahmet’in gözlerinde bir merak, bir hayranlık vardı. Sanki her adımda, geçmişin izlerini hisseder gibiydi. Bu anlar, bana escortluk yapmanın sadece bir eşlik hizmeti değil, aynı zamanda bir kültür elçisi olmak olduğunu hatırlattı.
Gece, Fethiye’nin yaz akşamlarını yaşamak için en iyi yer olan Paspatur’da, dar sokaklarda yürüdük. Çarşının canlılığı, yerel müzikler ve lezzetli yemekler, Ahmet’in yüzünde bir gülümseme yarattı. Onunla bir kadeh şarap paylaşırken, ben de bu anların tadını çıkarıyordum. Fethiye escort olarak, misafirlerimle paylaştığım her an, benim için de bir keşifti.
Son günümüz, Saklıkent Kanyonu’nda adrenalin ve doğanın içinde geçti. Kanyonun soğuk sularında yürürken, Ahmet’in yüzünde gördüğüm heyecan, bana bu işi neden sevdiğimi hatırlattı. İnsanların hayatlarına küçük de olsa bir dokunuş yapmak, onlara Fethiye’nin güzelliklerini göstermek… Bu, sadece bir iş değil, benim için bir tutku.
Ahmet ile vedalaşırken, ona Fethiye’nin sadece deniz ve güneşten ibaret olmadığını, her köşesinde bir hikaye, her anında bir macera olduğunu hissettirdiğimi umuyordum. Bu yaz kaçamağı, benim için de unutulmaz bir deneyim oldu. Fethiye escort Ece olarak, bu şehrin büyüsünü bir kez daha yaşadım ve misafirlerime aktardım.
